Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.
Şikayetçi, kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder.
Kendini noksan gören kişi, olgunlaşmaya on atla koşar. Kendini olgun sanan ise Allah’a bu zannı sebebiyle ulaşamaz.
Allah(c.c)’a ulaşacak birçok yol var. Ben Aşk’ı seçtim.
Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.
Söz ola kese savaşı; söz ola kestire başı.
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.
Aşk nedir,bilmiyorsan gecelere sor,şu sapsarı yüzlere,şu kupkuru dudaklara sor.
Akıl bütün gidilecek yolları bilse bile,gene aşk yolunu bilemez,şaşırır kalır.
Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,
Ben hem benimim, hem de senin, sen de benim,
Bir öyle garip hale bugün geldim ki
Sen ben misin, bilmiyorum, ben mi senim.
llahım bu vuslatı hicran etme
Aşkın sarhoşlarını nalan etme
Sevgi bahçesini yemyeşil bırak
Bu mestlere bahçelere kasdetme
Gene gel! gene gel! her ne isen gene gel! Kafirsen, atese tapiyorsan, puta tapiyorsan da, gene gel, Bu bizim dergahimiz umutsuzluk dergahi degil, Yüz kere tövbeni bozmussan da gene gel.
Bir günah işlediğinde hemen tövbe et; insan suya düştüğü için değil sudan çıkmadığı İçin boğulur.
Cahil insan, gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.
Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası, Huzur ise bir ibadetin karşılığıdır.
Aşk sandığın kadar değil, yandığın kadardır.
Aşk, öylе еngin bir dеnizdir ki, nе bаşlаngıcı nе dе sonu vаrdır.
Minarеdеn düşеnin parçası bulunur, bulunur da; Gönüldеn düşеnin parçası bulunmaz.
Gönül aynası saf olmalı ki orada çirkin suratı güzel surattan ayırt edebilsin.
Kibir, hırs, şehvet kokusu, söz söylerken soğan gibi kokar.
Her kötü ve yanlış kınama yüzünden gönlümü bozmam, işimden, sözümden kalmam.
Herkes güzellik, şirinlik davasındadır ama şirinliklere mihenk taşı ölümdür.
Sabır, iman yüzünden baş tacı olur. Bundan dolayıdır ki sabrı olmayanın imanı da yoktur.
Acele, şeytanın hilesidir; sabır ve tedbir, Allah’ın lûtfu.
Yazı esnasında eli görmeyen kimse, kalemin hareketini kalemden sanır.
Her şey maşuktur, aşk bir perdedir. Yaşayan maşuktur, aşık bir ölüdür.
Ben uzun uzadıya ilerisini düşünen aklı denedim. Bundan böyle divaneliğe vuracağım.
Allah, yardım etmek dilerse bize yalvarmak ve münacatta bulunmak meylini verir.
Ey aşağılık dünya ayrılığına sabredemeyen dost, Allah ayrılığına nasıl sabredeceksin?
Kimin kalbinde kapı açılırsa gönül göğünde yüzlerce güneş görür.
Edepli edebinden susar, edepsiz ben susturdum zanneder.
İstiyorsan Hakk’a varmayı,
Meslek edin gönül almayı,
Bırak saraylarda mermer olmayı,
Toprak ol, bağrında güller yetişsin.
MEVLANA CELALEDDİN RUMİ LA TAHZEN ŞİİRİ
İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme!
Rahman: (c.c), “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı?
O halde ne diye üzülürsün ey can?
Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan;
Gece gibi kapkaranlık nefsini yak !..
“Derdim var” diyorsun;
Dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır; sen bunu bilmiyorsun.
Sanma ki dert sadece sende var.
Şunu bil ki;
Sendeki derdi nimet sayanlar da var.
Umudunu yıkma; Yusuf’u hatırla.
Dert nerede ise deva oraya gider.
Yoksulluk nerede ise nimet oraya gider.
Soru nerede ise cevap oraya verilir.
Gemi nerede ise su oradadır.
Suyu ara, susuzluğu elde et de sular alttan da yerden de fışkırmaya başlasın.
Dünya malı Allah’ın tebessümüdür: ona bak! Ama sarhoş olma…
Lâ tahzen! (Üzülme!)
Irmağa deniz, denize okyanus sığmaz. .
“Aşık” olmayana anlatsan da “Ben” “Sen” anlamaz.
Hakka ulaşmak için yoldur desen kimse inanmaz…
Gönlünde zerre-i miskal şems olmayan;
Yanmaz, yanamaz…
Ayağın kırıldı diye üzülme!
Allah senden aldığı ayak yerine belki sana kanat verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye üzülme!
Yusuf kuyudan çıktı da Mısır’a sultan oldu, unutma!
İstediğin Bir şey; Olursa Bir Hayır,
Olmazsa Bin Hayır Ara…
Geçmiş ve gelecek insana göredir. Yoksa hakikat âlemi birdir. Bu âlem bir rüyadır. Zanna kapılma ey can! Rüyada elin kesilse de korkma, elin yerindedir. Dünya bir rüya ise, başına gelen felaketler de geçicidir. Neden çok üzülürsün ki? Herşey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vaz geçme:
– Çünkü orası gidişatın değişeceği yerdir.
Bu âlemin, bu kâinatın kitabı sensin:
Aç da kendini oku ey can!
Kâinatın en uzak köşesi, senin içinde ufak bir nokta…
Ama sen bunun farkında bile değilsin.
Derdin ne olursa olsun korkma!
Yeter ki umudun ALLAH olsun…
Herkes bir şeye güvenirken;
Senin güvencen de ALLAH olsun.
Hiçbir günah, ALLAH’ın yüce merhametinden büyük değildir ama;
Sen yine de günah işlememeye bak!
Lâ tahzen! (Üzülme!)
Derdin ne olursa olsun bir abdest al, nefes gibi…
Ve bir seccade ser odanın bir kösesine, otur ve ağla ,
Dilersen hiç konuşma…
O seni ve dertlerini senden daha iyi biliyor unutma.
Dua ederken O’na kırık bir gönülle el kaldır.
Çünkü Allah’ın merhamet ve ihsanı, gönlü kırık kişiye doğru uçar.
Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil, tozu kovmaktır.
Allah tozunu alıyor diye, niye kederlenirsin EY CAN!?
Lâ tahzen! (Üzülme!)
Bir şey olmuyorsa:
Ya daha iyisi olacağı için,
Ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur.
Şu uçan kuşlara bak! Ne ekerler, ne biçerler…
Onların rızkına kefil olan Allah; seni mi ihmal edecek sanırsın!
Yeter ki sen istemeyi bil…
Belalar sağanak yağmurlar gibi yağar.
Ancak başını ona tutabilenler aşk kaydına geçerler.
Belâ yolunda muayyen bir menzildir âşık.Her nereden gam kervanı gelse de.
Aşk derdinde olan kişi;
Baş derdinde değildi
Yapılma, yıkılmadadır;
Topluluk, dağınıklıkta;
Düzeltme, kırılmada;
Murat, muratsızlıktadır;
Varlık, yoklukta gizlidir…
Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması.
Ne kötüdür zamanın bir an kadar yakın,
Bir asır kadar uzak olması.
Ve bilir misin?
Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması..
“Ben”, deyip susması…
“Sen”. deyip ağlamaklı olması…
Eğer sen Hak yolunda yürürsen, senin yolunu açar, kolaylaştırırlar.
Eğer Hakk”ın varlığında yok olursan, seni gerçek varlığa döndürürler.
Benlikten kurtulursan o kadar büyürsün ki âleme sığmazsın.
İşte o zaman seni sana, sensiz gösterirler.
Sevginin diğer bir adı da sabırdır:
Açlığa sabredersin adı “oruç” olur.
Acıya sabredersin adı “metanet” olur.
İnsanlara sabredersin adı “hoşgörü” olur.
Dileğe sabredersin adı “dua” olur.
Duygulara sabredersin adı “gözyaşı” olur.
Özleme sabredersin adı “hasret” olur.
Sevgiye sabredersin adı “AŞK” olur…
Ne istersem ben Mevlâ’dan isterim.
Verirse yüceliğidir. Vermezse İmtihanımdır…
Allah’tan bir şey istersen:
Kapı Açılır, sen Yeterki Vurmayı Bil !…
Ne Zaman dersen bilemem ama,
Açılmaz diye umutsuz olma,
Yeterki O Kapıda Durmayı Bil…!
(SON)