Neyi bekliyorsun sorusuna, milyonlarca kez cevabım’sın.
Nefes aldıkça ciğerim, unutmak istedikçe yüreğim yanıyor
Birini kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin yeter.
Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen, ben şimdi ‘aşk’ karınla; sana, ne şiirler yazarım.
Bir gün benden şikayet ettiğin ne varsa özleyeceksin.
Oyun bitti! Sevildiğini gördün, şimdi unutulduğunu izle.
Bir gidişi asla tek kişi hazırlamaz. Biri iter, diğeri gider.
Pişmanlık gelmeyenlerin olacak, bekleyenlerin değil.
En kötüsü de başkalarıyla da seninle konuştuğu gibi konuştuğunu görmek olsa gerek. Özel olmadığını fark etmek yani.
Konuşarak da anlaşamıyorduk, susarak da. Ben yazmayı tercih ettim, o hiç okumadı.
Tek bir bedduam var; Sarıldığın her insan da beni hatırla.
Ayrılık dilinden ne olur sanki, sen gittin ellere ben de ölüme.
Bir ölme biçimidir hasret!
Çünkü gel,
Çünkü gelmen gerek,
Çünkü gelmezsen gidecek her şey.
Ayrılık dilinden ne olur sanki sen gittin ellere ben de ölüme.
Vazgeçersin bazen, sevmediğinden değil, yorulduğundan.
Bir hoşçakala sığdırdı beni, yere göğe sığdıramadığım.
Fazla uzaklaşmış olamazsın, hala seviyorum seni.
Gelme çocuk! Benim denizimde yüzemezsin sen, kolların kısa kalır dalgalarıma, ölürsün çocuk! Bulaşma yalnızlığıma…
Öyle bi öldünki içimde, kıyamette bile dirilemeyeceksin.
Gidişin bir ambulansın siren sesine benziyordu yol vermekten başka çarem kalmadı.
Ne uzundur unutuş, ah ne kısadır ayrılık.
Anlamaz ki seni anlamış olsaydı şimdi yanında olurdu. Uzaklık insanın içindeki yalnızlık da gizlidir.
Yar yüzünün olmadığı, bu yeryüzünde. Sensizliğe yelken açtı gözlerim, sensizlik oldu yeni dertlerim.
Giderek daha çok seviyorum seni demişti. O yüzden gitti demek ki.
Ya tut elimi hiç bırakma, yada git hiç uzatma.
Ayrı kalmak çok kötü bi şeydir. Özlüyor mu, unutuyor mu bilemzsin.
Senin, çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara bere içinde olsun dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Bir yere kadar üzülmek bir yerden sonra vazgeçmeyi bilmek gerekir.
Ölüm gibidir ayrılık. O yüzden bekleme gidenleri, ölüler dirilmez.
Güven, tekrarı olmayan şeydir.
Ayrılık vaktiyse duvarda çalan saatte bir klik vururuz yüreğimize. Ölümse soluyan ensemizde derin bir nefes çekeriz içimize.
Dokunamadığın birini özlüyorsan, özlediğin kalbine dokunmuş çoktan.
İki insan ayrılırken, şefkatli konuşan taraf âşık olmayan taraftır.
Yalnızlık hep güzeldir. Ama şu sensizlik yok mu, gel canımı al diyor.
Okuduğum her romanda bir kahraman oldum. Ama en çok kendi hikâyemde yoruldum.
Bazen ayrılık canınızı o kadar acıtır ki hiç bir zaman yüreğinizden yok olmaz.
Gidiyorum hayatından, gözlerinin buğusunu, yüreğinin kokusunu aldım gidiyorum.
Küçücük gözbebeğimden hayatıma girdin de, kocaman kalbimin neresine sığmadın da gittin?
Unutma! Nasıl sensizliği ben yaratmadımsa tadacağın bensizlikte benim eserim olmayacak.
Her şeyin öncesi ve sonrası yalan. Senden önce vardım belki ama senden sonra yokum inan.
“Hoşcakal” derken, düşünmek gerekir. Neyi? Hoşça kalabilecek miyim bunca şeyin ardından.
Ne kadar çok seversen o kadar çok gider. Ve ne kadar çok özlersen bir o kadar daha gider.
Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.
Gidenler de sanıyor ki, kalanlar gerçekten yaşayabiliyor.
Ne güzel olurdu ayrılık olmasaydı, aklıma geldiğinde gözlerim dolmasaydı.
Seni asilce sevdim, yerli yersiz tartışmalar yetmez seni benden ayırmaya.
En acı şey ayrılıktır ve ölmektir ben bunu çok iyi anladım. Sevdiğin insana o kadarda güvenme! Gün gelir bakarsın arkandan vurur.
Sana sözler yazdım sana anlattım hayatı sen hep başka dünyadaydın sadece elvedalara aldandın şimdi kendini de kanıtladın insafsız sana da elveda.
Hiç bir ayrılık benim ecelime hükmedemez.
Gelenle doğmadım ki gidenle öleyim.
En büyük hayali sana sarılmak olan bi insanı nasıl bu kadar kırabiliyosun?
Hayattaki en acı olay; Merhaba diyen ellerin, elveda diyerek ayrılmasıdır.
Değerlisin, ama değer misin bilmiyorum.
Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim. Güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim.
Bana unut diyorsun, mademki unutmak o kadar kolay sen onu unut ve bana dön.
Ne yürek kaldı sana verecek nede inancım kaldı seninle bu yolda gidebilecek. Kızgınlıklarım içimde kor oldu, seni toprağa gömecek.
Elveda dercesine bakan gözlerine; Eyvallah dercesine çeker giderim.
Çeker gideriz be gülüm kime ne. Gidişinin hüznü gözlerimde, acısı yüreğimde kaldı, gel de dindir bu ızdırabı.
Giderken ardına bakma, yakışır bir veda olsun.
Her gecenin güneşle gelen o ilk ışığı parlaklığı varsa elbet gidenin de bir gün mutlaka dönüşü olacaktır ama sabır.
Hayatımı mahvettin ama güzel roldü helal olsun.
Yalanlarla dolu hayatında tek gerçeğin bendim. Gerçeklerle dolu hayatımda da tek yalan sendin.
Bu son gidişim bir daha dönmem, bu son sevişim bir daha sevmem, bu son şanstı bir daha ölemem.
Ay doğarken bir söğüdün arkasından, gül yüzünde sisli bir esintiyle, akşamın göçüsüne hüzün serperek ve yağmurdan geceye perdeler çekerek beni düşün unutma…
Dünya’nın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Dudakların titriyordu sevgili, hoşçakal deyişinle ilk kez adam öldürür gibi.
Bir mum gibiydin içimde fakat yanarken onuda söndürdün
Üstüne basarak söylemiştim seni seviyorum diye. Sen ise üstüme basa basa gitmeyi tercih ettin.
Eksik kalan bir hayatın parçası olmuşum tamamlamak gelmiyor içimden sen yokken tamamlayamıyorum hayatımı eksik bir hayatı yaşıyorum elveda dediğin günden beri hep ağlıyorum hayatı yarım ve sensiz eksik yaşıyorum.
Herkesin bir sona ihtiyacı vardır, yeniden başlamak için.
Ayrıldık işte mutlu ol sevgilim ben yine sensiz yaşamaya sen yine bensiz mutlu olmaya devam et.
Bir gün herkes gibi olmadığımı anlayacaksın; Ama o zaman sen benim için herkes gibi olacaksın .!
Kar taneleri gibi yaşıyoruz şu sıra, birbirimize değmeden. Ayrı ayrı eriyerek!
Geleceği benimle karanlık görüyorsan, umutların solmuş yüreğinde. Hadi git beni hiç düşünme eğer mutlu olacaksan çeker giderim, sen mutlu olacaksan ben çekerim.
Sen gittin artık yoksun ve boşuna yağıyor yağmur. Birlikte ıslanamayacağız ki.
Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şey kalmayacak.
Bu bir ayrılık şarkısı, seninle kayboldu, yazmak kolay değil, duymaksa zor oldu.
Ben elindekilerin değerini kaybedince değil, değer verdiği için kaybedenlerdenim.
Sadece kaybetsek iyi, biz hem kaybettik, hemde kaybolduk
Canımı acıtan ne biliyor musun “Ben senin ,mutluluğunu istiyorum” dedi ve aldı gitti.
Gittin de ayrıldık mı sanıyorsun? Sen orda sigaranı yakarsın, külü benim içime düşer.
Ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var.
Seni anlamak da güzel, seni beklemek kadar.
Sizi hiç bir şey olmamış, hiç bir şey yaşanmamış gibi bırakıp giden insanları asla affetmeyin.
Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; ‘git’, ne demekti sevgilim?
Şimdi yalnız yürüme zamanı. Unut gitsin her güzel anı.
“Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur Ayrılık Sözleri duyacak seninle.” – Can Yücel
Gidişinin hüznü gözlerimde, acısı yüreğimde kaldı, gel de dindir bu ızdırabı.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı.
Gitmek istiyorsa, bırak gitsin! Aklı başka yerde olanın, bedeni yanında kalsın ister misin?