Karşılığı yok hiçbir acının herşey gölgesi kadar ağır sormuyorum artık sormuyorum hergün yeniden kodlanan umutlarla kirletiliyor dünya...
Lafla değil, yürekle bağlılıktır dostluk. Yalnız anlarda, yalnız olmadığını bilmektir "dostluk"
Yazın Aşıklar Eğlenir Son Baharda Bizim Gibi Sevenler Aşk Acısı Çeker.
Hiç ayrılmayacak gibi önce, sonra hiç kavuşamayacak gibi sımsıkı güldüler birbirlerine. Biri uzağa gitti, biri hep uzaklara baktı geceleri.
Tırnağı kırılınca kıyameti koparan kızlardan olmak vardı. Ben kalktım başıma ne gelirse gelsin güçlü olmayı seçtim. İyi halt ettim.
Herkes senin nasıl göründüğünü bilir; çok az insan nasıl olduğunu hisseder. - Machiavelli
Her ağladığında yanına koşup gözyaşlarını silen insanların arasında yaşayan sizler, bizim gibi kendi gözyaşlarını kendi silmekten heba olmuş olanları anlayamazsınız. Biz sizin için "melankolik", "sulugözlü", "depresif", "farklı" olanlarız...
Benim hayatımda gülücükler olmadı sevgilim, acıyla bütünleşti kalbim, nasır tuttu sevgilerim. Gittin ya ne mi yapıyorum? Gözyaşlarımla nasır tutmuş hayallerimi yumuşatıyorum. Biz hayatı rüyalarımızda değil, yaşadıklarımızla anladık.
Ben senin karşında haykırarak susuyorum bana çaresizlikten bahsetme...
Hep kalanlara gidenleri kattım. Bir gün yerine geçemediler.O kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler.
Onursuz beraberliklerin başrol oyuncusu olacağıma, onurlu yalnızlığın figüran oyuncusu olmayı yeğlerim.
Sesim yoktu. Karanlığın karnında yitirdim sesimi. Kör bir kuyuda unutulan Yusuf''tum belki de...
Acının umutları yok ettiği anda, umutları yeşertecek bir sevgiye ihtiyaç duyarsan ben hep o bildiğin adresteyim.
Bugün depresyona girmeyi düşünüyorum. Gelmek isteyen varsa cips, sigara, rakı alsın gelsin.
Arkadaş sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğünü yaşadın mı? Kahpesine kurşun yağdırdın mı? Hiç, bir garibanın elinden tutupta kadere rest çektin mi???
Kendi kendime konuşmaya başladığımdan beri iletişim kurmak için kimseye ihtiyacım olmadığını anladım...
Sesini duysam da her an yüzünü görmek değil özlediğimi bil her an. Hiçbir şey yüzünü görmek gibi değil.
Acıları arkasına alanlar; yaşamı önlerine katarlar...
Kendinize depresyon ya da itibar kaybı teşhisi koymadan önce, çevrenizdekilerin aşağılık insanlar olmadıklarından emin olun. - William Gibson
Acılara dayanır bu yürek ama, senin gibi nankörlere asla! gözlerimin gördüğü yerden sildim seni bitirdin içimdeki delikanlı sevgiyi, mutluluklar sana yaşadığın namert hayatında.
Beni hayallerimin bittiği yere asın.
Demem o ki, ben şimdi sana kalk gel demem. Beklerim hep ama gel demem. Diyemem. Çünkü öyle öğrendim. Canım çok yanıyor şu an. Eğer gelirsen, sarılırsan bana, yapıştırırsan kafamı göğsüne, ortalığı ayağa kaldırırcasına ağlarım. Ama gel demem. Diyemem. Öyle öğrendim çünkü. Öyle büyüdüm... - Ali Lidar
Yaşarken ölmeyi, ölerek yaşamayı sadece uykusuzlar bilir. Gözlerinin altında biriken her küçük torba gördükleri hayallerle doludur...
Seni Severken Hayata Karşı Dik Durdum Seni Acılardan Korudum Kendimi Acılara Attım!!
Hayat karamsar bir şiirin ilk dizesidir... - Ahmet Erhan
Ölmek istediğini söylüyorsun ama sadece kurtarılmak istiyorsun...
Depresyona girince insan birden antidepresanların etkisiyle eskisinden de mutlu olabiliyor ama içinde ağlayan birinin olduğunu hissediyor...
Bizden nefret edin çünkü sizden değiliz, arkamızdan hep küfredin kendimize kefiliz, dünyalarımız farklıdır anlaşamayacağız eminiz. Asadan ölümü çıkaran üstadın nesliyiz biz.
Bi yol varsa bu dünyadan uzaklara yürümek istiyorum... - Joker, Depresyon
Problem büyümek değildi. Büyürken en yakın bulduğumuz insanların değişmesi ve aslında tamamen yanlız olduğumuzu fark etmemizdi...
Dönüp bi an geçmişi anımsadığında canın çok acır.. Ama nafile Geçmiş olsun lafı binlerce kez kulaklarında yankılanır...
Dokunma günah sinmiş ellerinle. Ben aşk'ı en "HELAL" haliyle sevdim.... harama karışmasın diye senden geçtim!
Doğruyu söylemek gerekirse, hayatım acı bile vermeyen upuzun bir sıkıntıdan ibaret!
Duvara öğle boş boş bakınıyorum nedensizce, amaçsızca. Hayatımda büyük bir boşluk varmış gibi hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum...
Şimdi kapıdan gireceğini hayal ediyordum, bana güleceğini. Sonra kızıyorum kendime, giden sen değil miydin en önde...
Yürüdüğümüz yollardan geçtim. Fark; yalnızlık. Şimdi tek başıma odamdayım soğuk ve karanlık.
Bazen sevda o kadar acıdır ki; öve öve bitiremediğiniz aşkınızı, gün gelir söve söve bitirirsiniz!
Birkaç gerçek önündeyim, yine çıktı bak tansiyon. Bir depresyon otelindeyim, adı dünya, tam pansiyon.
Aslında kalp her ziyaretçinin bir demet şarkı bıraktığı bir mezarlık değil mi?
Bak be güzelim ölüm tribine girmiş hayallerim var benim; yaşamak için umutlanan.
Depresyona oldukça kolay eğilimli olan şu berbat hayatımda Gülümsemek için geçerli olan tek sebep hala ahmakça duygularla insanlara güvenebilmem...
Tam her şey rayına girdi derken bi bakıyorum ray bana girmiş...
Depresyon nasıl birşey? diye sordu: "Sen boğulurken etrafındaki herkesin nefes aldığını görmek gibi." dedim!
Yalnızlığa yürüdüğün bir akşamda, güneşin geç doğduğu bir sabahta, özlediğinde veya ağladığında, sıcacık bir ele hasret kaldığında diğer elini tut kimseden fayda yok adama.
Elbet biz de biliriz lafı en inceden dokundurup, içini acıtmasını. Lakin kıyılıyoruz ama kıyamıyoruz sevdiklerimize işte.
Bitmez dediğim her şey bitti. Gitmez dediğim herkesin gittiği gibi.
Öyle defalarca neşter vurmaya gerek yok bu yaraya! Sen arada gel-git! O devam ediyor nasıl olsa kanamaya...
Sana Ben Deliler gibiyim Kimse Acıtamaz Yüreğimi Senden Başka Bebeğim..
Sen tarifi imkansız bencil bir yaratıksın! seninle geçirdiğim zamana değil seninle geçirmeyi umduğum hayallerime acıyorum şimdi Pislik!
Benim TOKATIM; adamın YÜZÜNÜ değil, İÇİNİ acıtır! Çünkü BEN; o tokatı ELİMİN tersiyle değil, YÜREĞİMİN tersiyle atarım!
Canını yakanın canını daha çok yak ki, tekrar canını yakmayı düşündüğünde canı yansın; kül olsun, üfle, yok olsun...
Depresyon dedikleri bu mu? Sanki yavaş yavaş her şeyden ve herkesten vazgeçiyorum.
Gölgem gibi peşimden geliyor tüm olumsuzluklar, kurtulamıyorum...
Korktuğumda, sinirlendiğimde, üzüldüğümde, ağladığımda yanımda olmalıydın, sarılmalıydın...
Etrafıma her yönden 1 metre ilerleyen duvarlar kurdum, senin gibi sahte insanlar yüzünden...
Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık. Çünkü sen rüzgarın coşturduğu bir toz bulutusun. Bugün bana esersin yarın ellere.
Yoluna gül dökmek yerine eski sevgilinin kanını döktüm diye mi kızdın?
Değişen bir şey yok hiç, ölüm hariç, aynı gökyüzü, aynı kader.
Hiç yaşamadım hayatı gülerek güzelim ağır romanlar yazdık içine acılarımızı sakladık, sende gözyaşlarınla hayata başlama güzelim biz alıştık çekeriz derdi kederi uzak dur benden ve ağır sözlerimden.
Yalnızım yapayalnız hayat yolunda belki arkamdan gelenler var ama bakmazlar bana beni güldürün ama ağlarım ben bedenim alışmış ne de olsa.
Ben aslında hep yalnızdım. Sadece birileri gelip gidiyordu.
Yalnızlık değil ki bu, biraz unutulmuş gibiyim.
Mutlu olduğumda bu hissin tadını çıkarmak yerine birazdan tekrar bir şey olacağını ve yine üzüleceğimi kendime hatırlatıp, mutlu olamıyorum.
Dünde bugünde yarında yüreginde yüregin kadar yanındayım kendini yalnız hissettiginde elini yüregine koy ben hep ordayım
Yalnızlığımı örttüğüm yalnız bedenler de terk etti beni.
İnsanlar köprü kuracakları yerde duvar ördükleri için yalnız kalırlar.
Genç yaşta nedir bu Azrail çağrısı diyorlar! Sorun yaşamak değil, sevdiğin seni terkedince işte o zaman istiyor insan ölmeyi...
Kimse Kimsenin Yarasına İnanmıyor Artık. Ötesi Yok. Hepimiz Kendi Acımızla Öleceğiz...
Ölmek için sebebim yok ama yaşamak için de sınırdayım.
Umutsuz olduğum zamanlarda Resmine Bakarım Umuta dair sözler yazarım kendime.
Feryadıma şahit gökteki yıldızlar, gelinlik-kefeni giyiyorum. Kabrime melekler gözyaşı döküyor. Unut beni be can ölüyorum...
Enjekte ettim tüm hayallerimi karanlığa.
Seni öldürmeyen şey, ölmeni dilettirir...
Gül filizlendiği günden itibaren güneşe aşıktır. Her ne kadar güneş her gece ayın görkemine kapılıp gülü bıraksa da, gül yıldızlara kanıp güneşi unutmaz
Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksın seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçiceksın
Senin 5 para etmez kuralların varsa, benim inandığım ölümsüz masallarım var!
Geçecek dediğiniz acılar, şimdi fena geçiriyor umutlarımıza.
Değersiz olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. Ne yaptığın kimsenin umurunda olmaz. Ben hayatımın her gününü bu şekilde yaşıyorum.
Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını. Herkesin yüzü ıslak, başları eğik, herkes benim hep olduğum gibi...
Her gün sevda çekipte gülünmüyor değil mi? Bir güzelden başkası sevilmiyor değil mi? Hani bensiz olurdun, olunmuyor değil mi?
Karanlık bir ışıkla dehşet verir aslında çünkü yalnız kalamazsın gölgen vardır yanında.
Delikanlı Sevdi Birkere Gönül Dinlermi Dert Dinlermi itirazları! Delikanlı Sevmiş Birkere Acı Çeksede belli Etmez Sevdiğine Bakar güler Delikanlı iŞte Sevdiğinin Dibinde.
Kalmıyor, aldığımız nefes dahi kalmıyor içimizde, kimse kalmıyor...
Senin için ölürüm dediğinde ölüm şeklinin, bir başkasının altında zevkten olacağını düşünmemiştim.
Paniğini kukla yapmış, hasta bir çocuğum ben...
Ne zaman aynı yıldızın altındayı okusam, hatırlasam veya görsem birden gelen o kalbin sıkışması boğazına yumru oturması ve ağlama hissi...
Yine akşam oluyor, yine kalbim yanıyor, sensiz bahar gelmiyor, Sevgilim sen olmayınca bahçemde güller açmıyor.
Bizim gibi adamlar ölümden kaçmaz, ölümle yaşar.
Bu Can Bir Seni ister Bir Sende hayat Bulur Bırakıp Gitme Acılar içinde Bu Delikanlı Bir Senin için yaşar.
Bu kadar umursamaz olman canımı yakıyor...
Seni Hissizleştiren bir ilaç, aptallaştıran bir ilaç, seni baska birisi yapan bir ilaç, bu dünyadaki hic bir hap seni senden kurtaramayacak!
Sensizlik ölüm kokuyor be adam...
Hayallerim var gerçek olmayan umutlarım var bir türlü hayallerime ulaşamayan bir sevdiğim var uzaktan bile görülmeyen bir derdim var çaresi ölüm olan.
Yaşanmamışları düşünür, kuytularda ölürüm...
Sukut eyle ey kalbim. Kalmadı artık söylenecek bir kelam. Aşktan anlamayana yar olacağıma, yalnız kalırım vesselam.
Yalnızlığına iyi bak sahip çık, kaç kişinin emeği var onda kim bilir.
Deli değilim, yüreğimin hakkını veriyorum. Sevmekse sevmek, yanmaksa yanmak, acıysa acı.
Saklambaç oynuyoruz hayatla acılar kovaladıkça saklanan bedenlerimiz, mutluluğa hasret kalmış gözlerimiz, biz hayata ağır gelenler deniz.
Erkek güzel bulduğu her kadına aşık olur; adam ise yalnızca bir kadına.
Şizofrenik ruhum intihara meyilli. Ölmek istiyorum ölemiyorum.
Sen benden ayrılmaya karar verecek kadar küçüldüysen ben senin uğrunda ölümü göze alacak kadar büyüdüm demektir.
Depresif bir kişiliğe sahip olduğum için değil. Seni anca rüyamda görebildiğim için uyuyorum...
Artık böyle oldum ben; biraz güvensiz, biraz hissiz, biraz kimsesiz, ama çokça sessiz, tepkisiz ve çok şeye karşı isteksiz...
Gözlerimin dolduğunu belli etmemek için sırıttığım her dakikadan nefret ediyorum...
Yoruldum artık hep seven taraf olmaktan, düşünen, kaybetmekten korkan, incitmekten, üzmekten, kırmaktan korkan taraf olmaktan sıkıldım. Yoruldum. Hepsi üzülmememi istedi, hepsi sen güçlüsün dedi, hepsi seni üzmek istemiyorum dedi. Ama hepsi üzdü, hepsi kırdı. Güçlü falan olamıyorum artık. Tükendim. Geçmişe baktığımda kırık pencerelerden başka bir şey göremiyorum. Daha fazla kırılacak camı kalmayan pencereler... Yapayalnızım. Kimseyi sevemiyorum artık. Sevmekte istemiyorum zaten. Ne kırılacak bir pencerem kaldı, ne de umudum.
Lafla değil, yürekle bağlılıktır dostluk. Yalnız anlarda, yalnız olmadığını bilmektir "dostluk"
Yazın Aşıklar Eğlenir Son Baharda Bizim Gibi Sevenler Aşk Acısı Çeker.
Hiç ayrılmayacak gibi önce, sonra hiç kavuşamayacak gibi sımsıkı güldüler birbirlerine. Biri uzağa gitti, biri hep uzaklara baktı geceleri.
Tırnağı kırılınca kıyameti koparan kızlardan olmak vardı. Ben kalktım başıma ne gelirse gelsin güçlü olmayı seçtim. İyi halt ettim.
Herkes senin nasıl göründüğünü bilir; çok az insan nasıl olduğunu hisseder. - Machiavelli
Her ağladığında yanına koşup gözyaşlarını silen insanların arasında yaşayan sizler, bizim gibi kendi gözyaşlarını kendi silmekten heba olmuş olanları anlayamazsınız. Biz sizin için "melankolik", "sulugözlü", "depresif", "farklı" olanlarız...
Benim hayatımda gülücükler olmadı sevgilim, acıyla bütünleşti kalbim, nasır tuttu sevgilerim. Gittin ya ne mi yapıyorum? Gözyaşlarımla nasır tutmuş hayallerimi yumuşatıyorum. Biz hayatı rüyalarımızda değil, yaşadıklarımızla anladık.
Ben senin karşında haykırarak susuyorum bana çaresizlikten bahsetme...
Hep kalanlara gidenleri kattım. Bir gün yerine geçemediler.O kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler.
Onursuz beraberliklerin başrol oyuncusu olacağıma, onurlu yalnızlığın figüran oyuncusu olmayı yeğlerim.
Sesim yoktu. Karanlığın karnında yitirdim sesimi. Kör bir kuyuda unutulan Yusuf''tum belki de...
Acının umutları yok ettiği anda, umutları yeşertecek bir sevgiye ihtiyaç duyarsan ben hep o bildiğin adresteyim.
Bugün depresyona girmeyi düşünüyorum. Gelmek isteyen varsa cips, sigara, rakı alsın gelsin.
Arkadaş sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğünü yaşadın mı? Kahpesine kurşun yağdırdın mı? Hiç, bir garibanın elinden tutupta kadere rest çektin mi???
Kendi kendime konuşmaya başladığımdan beri iletişim kurmak için kimseye ihtiyacım olmadığını anladım...
Sesini duysam da her an yüzünü görmek değil özlediğimi bil her an. Hiçbir şey yüzünü görmek gibi değil.
Acıları arkasına alanlar; yaşamı önlerine katarlar...
Kendinize depresyon ya da itibar kaybı teşhisi koymadan önce, çevrenizdekilerin aşağılık insanlar olmadıklarından emin olun. - William Gibson
Acılara dayanır bu yürek ama, senin gibi nankörlere asla! gözlerimin gördüğü yerden sildim seni bitirdin içimdeki delikanlı sevgiyi, mutluluklar sana yaşadığın namert hayatında.
Beni hayallerimin bittiği yere asın.
Demem o ki, ben şimdi sana kalk gel demem. Beklerim hep ama gel demem. Diyemem. Çünkü öyle öğrendim. Canım çok yanıyor şu an. Eğer gelirsen, sarılırsan bana, yapıştırırsan kafamı göğsüne, ortalığı ayağa kaldırırcasına ağlarım. Ama gel demem. Diyemem. Öyle öğrendim çünkü. Öyle büyüdüm... - Ali Lidar
Yaşarken ölmeyi, ölerek yaşamayı sadece uykusuzlar bilir. Gözlerinin altında biriken her küçük torba gördükleri hayallerle doludur...
Seni Severken Hayata Karşı Dik Durdum Seni Acılardan Korudum Kendimi Acılara Attım!!
Hayat karamsar bir şiirin ilk dizesidir... - Ahmet Erhan
Ölmek istediğini söylüyorsun ama sadece kurtarılmak istiyorsun...
Depresyona girince insan birden antidepresanların etkisiyle eskisinden de mutlu olabiliyor ama içinde ağlayan birinin olduğunu hissediyor...
Bizden nefret edin çünkü sizden değiliz, arkamızdan hep küfredin kendimize kefiliz, dünyalarımız farklıdır anlaşamayacağız eminiz. Asadan ölümü çıkaran üstadın nesliyiz biz.
Bi yol varsa bu dünyadan uzaklara yürümek istiyorum... - Joker, Depresyon
Problem büyümek değildi. Büyürken en yakın bulduğumuz insanların değişmesi ve aslında tamamen yanlız olduğumuzu fark etmemizdi...
Dönüp bi an geçmişi anımsadığında canın çok acır.. Ama nafile Geçmiş olsun lafı binlerce kez kulaklarında yankılanır...
Dokunma günah sinmiş ellerinle. Ben aşk'ı en "HELAL" haliyle sevdim.... harama karışmasın diye senden geçtim!
Doğruyu söylemek gerekirse, hayatım acı bile vermeyen upuzun bir sıkıntıdan ibaret!
Duvara öğle boş boş bakınıyorum nedensizce, amaçsızca. Hayatımda büyük bir boşluk varmış gibi hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum...
Şimdi kapıdan gireceğini hayal ediyordum, bana güleceğini. Sonra kızıyorum kendime, giden sen değil miydin en önde...
Yürüdüğümüz yollardan geçtim. Fark; yalnızlık. Şimdi tek başıma odamdayım soğuk ve karanlık.
Bazen sevda o kadar acıdır ki; öve öve bitiremediğiniz aşkınızı, gün gelir söve söve bitirirsiniz!
Birkaç gerçek önündeyim, yine çıktı bak tansiyon. Bir depresyon otelindeyim, adı dünya, tam pansiyon.
Aslında kalp her ziyaretçinin bir demet şarkı bıraktığı bir mezarlık değil mi?
Bak be güzelim ölüm tribine girmiş hayallerim var benim; yaşamak için umutlanan.
Depresyona oldukça kolay eğilimli olan şu berbat hayatımda Gülümsemek için geçerli olan tek sebep hala ahmakça duygularla insanlara güvenebilmem...
Tam her şey rayına girdi derken bi bakıyorum ray bana girmiş...
Depresyon nasıl birşey? diye sordu: "Sen boğulurken etrafındaki herkesin nefes aldığını görmek gibi." dedim!
Yalnızlığa yürüdüğün bir akşamda, güneşin geç doğduğu bir sabahta, özlediğinde veya ağladığında, sıcacık bir ele hasret kaldığında diğer elini tut kimseden fayda yok adama.
Elbet biz de biliriz lafı en inceden dokundurup, içini acıtmasını. Lakin kıyılıyoruz ama kıyamıyoruz sevdiklerimize işte.
Bitmez dediğim her şey bitti. Gitmez dediğim herkesin gittiği gibi.
Öyle defalarca neşter vurmaya gerek yok bu yaraya! Sen arada gel-git! O devam ediyor nasıl olsa kanamaya...
Sana Ben Deliler gibiyim Kimse Acıtamaz Yüreğimi Senden Başka Bebeğim..
Sen tarifi imkansız bencil bir yaratıksın! seninle geçirdiğim zamana değil seninle geçirmeyi umduğum hayallerime acıyorum şimdi Pislik!
Benim TOKATIM; adamın YÜZÜNÜ değil, İÇİNİ acıtır! Çünkü BEN; o tokatı ELİMİN tersiyle değil, YÜREĞİMİN tersiyle atarım!
Canını yakanın canını daha çok yak ki, tekrar canını yakmayı düşündüğünde canı yansın; kül olsun, üfle, yok olsun...
Depresyon dedikleri bu mu? Sanki yavaş yavaş her şeyden ve herkesten vazgeçiyorum.
Gölgem gibi peşimden geliyor tüm olumsuzluklar, kurtulamıyorum...
Korktuğumda, sinirlendiğimde, üzüldüğümde, ağladığımda yanımda olmalıydın, sarılmalıydın...
Etrafıma her yönden 1 metre ilerleyen duvarlar kurdum, senin gibi sahte insanlar yüzünden...
Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık. Çünkü sen rüzgarın coşturduğu bir toz bulutusun. Bugün bana esersin yarın ellere.
Yoluna gül dökmek yerine eski sevgilinin kanını döktüm diye mi kızdın?
Değişen bir şey yok hiç, ölüm hariç, aynı gökyüzü, aynı kader.
Hiç yaşamadım hayatı gülerek güzelim ağır romanlar yazdık içine acılarımızı sakladık, sende gözyaşlarınla hayata başlama güzelim biz alıştık çekeriz derdi kederi uzak dur benden ve ağır sözlerimden.
Yalnızım yapayalnız hayat yolunda belki arkamdan gelenler var ama bakmazlar bana beni güldürün ama ağlarım ben bedenim alışmış ne de olsa.
Ben aslında hep yalnızdım. Sadece birileri gelip gidiyordu.
Yalnızlık değil ki bu, biraz unutulmuş gibiyim.
Mutlu olduğumda bu hissin tadını çıkarmak yerine birazdan tekrar bir şey olacağını ve yine üzüleceğimi kendime hatırlatıp, mutlu olamıyorum.
Dünde bugünde yarında yüreginde yüregin kadar yanındayım kendini yalnız hissettiginde elini yüregine koy ben hep ordayım
Yalnızlığımı örttüğüm yalnız bedenler de terk etti beni.
İnsanlar köprü kuracakları yerde duvar ördükleri için yalnız kalırlar.
Genç yaşta nedir bu Azrail çağrısı diyorlar! Sorun yaşamak değil, sevdiğin seni terkedince işte o zaman istiyor insan ölmeyi...
Kimse Kimsenin Yarasına İnanmıyor Artık. Ötesi Yok. Hepimiz Kendi Acımızla Öleceğiz...
Ölmek için sebebim yok ama yaşamak için de sınırdayım.
Umutsuz olduğum zamanlarda Resmine Bakarım Umuta dair sözler yazarım kendime.
Feryadıma şahit gökteki yıldızlar, gelinlik-kefeni giyiyorum. Kabrime melekler gözyaşı döküyor. Unut beni be can ölüyorum...
Enjekte ettim tüm hayallerimi karanlığa.
Seni öldürmeyen şey, ölmeni dilettirir...
Gül filizlendiği günden itibaren güneşe aşıktır. Her ne kadar güneş her gece ayın görkemine kapılıp gülü bıraksa da, gül yıldızlara kanıp güneşi unutmaz
Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksın seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçiceksın
Senin 5 para etmez kuralların varsa, benim inandığım ölümsüz masallarım var!
Geçecek dediğiniz acılar, şimdi fena geçiriyor umutlarımıza.
Değersiz olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. Ne yaptığın kimsenin umurunda olmaz. Ben hayatımın her gününü bu şekilde yaşıyorum.
Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını. Herkesin yüzü ıslak, başları eğik, herkes benim hep olduğum gibi...
Her gün sevda çekipte gülünmüyor değil mi? Bir güzelden başkası sevilmiyor değil mi? Hani bensiz olurdun, olunmuyor değil mi?
Karanlık bir ışıkla dehşet verir aslında çünkü yalnız kalamazsın gölgen vardır yanında.
Delikanlı Sevdi Birkere Gönül Dinlermi Dert Dinlermi itirazları! Delikanlı Sevmiş Birkere Acı Çeksede belli Etmez Sevdiğine Bakar güler Delikanlı iŞte Sevdiğinin Dibinde.
Kalmıyor, aldığımız nefes dahi kalmıyor içimizde, kimse kalmıyor...
Senin için ölürüm dediğinde ölüm şeklinin, bir başkasının altında zevkten olacağını düşünmemiştim.
Paniğini kukla yapmış, hasta bir çocuğum ben...
Ne zaman aynı yıldızın altındayı okusam, hatırlasam veya görsem birden gelen o kalbin sıkışması boğazına yumru oturması ve ağlama hissi...
Yine akşam oluyor, yine kalbim yanıyor, sensiz bahar gelmiyor, Sevgilim sen olmayınca bahçemde güller açmıyor.
Bizim gibi adamlar ölümden kaçmaz, ölümle yaşar.
Bu Can Bir Seni ister Bir Sende hayat Bulur Bırakıp Gitme Acılar içinde Bu Delikanlı Bir Senin için yaşar.
Bu kadar umursamaz olman canımı yakıyor...
Seni Hissizleştiren bir ilaç, aptallaştıran bir ilaç, seni baska birisi yapan bir ilaç, bu dünyadaki hic bir hap seni senden kurtaramayacak!
Sensizlik ölüm kokuyor be adam...
Hayallerim var gerçek olmayan umutlarım var bir türlü hayallerime ulaşamayan bir sevdiğim var uzaktan bile görülmeyen bir derdim var çaresi ölüm olan.
Yaşanmamışları düşünür, kuytularda ölürüm...
Sukut eyle ey kalbim. Kalmadı artık söylenecek bir kelam. Aşktan anlamayana yar olacağıma, yalnız kalırım vesselam.
Yalnızlığına iyi bak sahip çık, kaç kişinin emeği var onda kim bilir.
Deli değilim, yüreğimin hakkını veriyorum. Sevmekse sevmek, yanmaksa yanmak, acıysa acı.
Saklambaç oynuyoruz hayatla acılar kovaladıkça saklanan bedenlerimiz, mutluluğa hasret kalmış gözlerimiz, biz hayata ağır gelenler deniz.
Erkek güzel bulduğu her kadına aşık olur; adam ise yalnızca bir kadına.
Şizofrenik ruhum intihara meyilli. Ölmek istiyorum ölemiyorum.
Sen benden ayrılmaya karar verecek kadar küçüldüysen ben senin uğrunda ölümü göze alacak kadar büyüdüm demektir.
Depresif bir kişiliğe sahip olduğum için değil. Seni anca rüyamda görebildiğim için uyuyorum...
Artık böyle oldum ben; biraz güvensiz, biraz hissiz, biraz kimsesiz, ama çokça sessiz, tepkisiz ve çok şeye karşı isteksiz...
Gözlerimin dolduğunu belli etmemek için sırıttığım her dakikadan nefret ediyorum...
Yoruldum artık hep seven taraf olmaktan, düşünen, kaybetmekten korkan, incitmekten, üzmekten, kırmaktan korkan taraf olmaktan sıkıldım. Yoruldum. Hepsi üzülmememi istedi, hepsi sen güçlüsün dedi, hepsi seni üzmek istemiyorum dedi. Ama hepsi üzdü, hepsi kırdı. Güçlü falan olamıyorum artık. Tükendim. Geçmişe baktığımda kırık pencerelerden başka bir şey göremiyorum. Daha fazla kırılacak camı kalmayan pencereler... Yapayalnızım. Kimseyi sevemiyorum artık. Sevmekte istemiyorum zaten. Ne kırılacak bir pencerem kaldı, ne de umudum.
Bakmak İsteyeceğiniz Konular
Bakmak İsteyeceğiniz Düşünür Sözleri
Yorumlar
Yorum yaz