Gamlı Sözler
Gamlı Sözler
Ve bir gün hasta olmasına bile dayanamadığınız insanın, içinizde ölmesi için dua edersiniz...

Her insanın hayatında iki ağaç vardır. Biri mutluluk, diğeri hüzün ağacı. Hangisini sularsan onun meyvesini yersin.

Sanma ki herkes güzel yaşıyor, Tomurcuk gamlanıyor bir gün solmaktan. Doğmadan düşüyor çocuklar geçim derdine. Kuzular bile tedirgin yeşil çimenden.

Acının bana verdiği yetkiye dayanarak, yalnızların intiharını talep ediyorum...

Yaz beni ey kalem! Kalbim hüzün denizine öyle daldı ki, insanlar acımasız, vefasız. Yar'dan başka kimim kaldı ki, yar hoş da! Yaradan daha hoş.

AYNA benim EN iyi arkadaşımdır. Çünkü BEN ağladığımda, o ASLA gülmez...

Hüzün gerçek acıların izdüşümüdür.

Bazı ölüler bize ne kadar yakın! Ve bazı yaşayanlar bizim için ne kadar ölü...

Bilmeyen ne bilsin seni! Gamlanma deli gönül. Gönülden anlamayana, bağlanma deli gönül!

Bir kimse gönlünde bir gamı olup da, onu sevdiğine açabiliyorsa, açsın, söylesin çünkü gönülde bulunan gam, söz ile gidebilir. - Mevlana

Duvarı nem, insanı gam yıkar.

Gönlümü aşk gamına düşüreceğim. Canımı bela okuna hedef yapacağım. Senin aşkında harcanmayan ömrüm, bugün kanına kaza edeceğim. - Mevlana

Öldün mü kaldın mı diye sorma artık bana, sen giderken ölende bendim kalanda.

Sen başkasına güldün ben ağlamadım. Bileklerimi değil, dileklerimi kestim sadece...

Genç yaşta nedir bu Azrail çağrısı diyorlar! Sorun yaşamak değil, sevdiğin seni terkedince işte o zaman istiyor insan ölmeyi...

Seslendim ölüme, ölüm duyupta beni seçmedi...

Yaşamak dedikleri bu işte! Ne yaparsan yap, önünde kader, arkanda keder. İkisinin toplamı bir "hayat" eder...

Yine bir intihar sahnesinin başrolündeyim.... Düştüğüm boşlukta ne ölebiliyorum, ne de yaşıyorum...

Bilmiyorsun ben gibi yaşarken ölmeyi! Uzaklaş bu halde istemiyorum görmeni...

Senin Kimin Kimsen Yok mu Keder? Benim Bildiğim Misafirlik Dediğin, Üç Gün Deyince Biter!

Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin. - Mevlana

Ölürsem neye gam yerim ki en çok? Bir daha küfredemeyeceğime. - Can Yücel

Sadakat denen ölümsüz duyguyu sadece gelip geçici aşklarla anıyoruz ne yazık...

Ben bu şehirde, bu evde, bu odada, ben oturduğum şu yerde darmadağınığım. Yarısında kesilmiş bir türkü gibi gamlı. Yarısında kesilmiş bir türkü gibi sızlayan...

Gözyaşlarımın sela'sı yok, kimin öldüğünü bilemezsin....

Ağlayanlar bir gün güler, gamlanma gönül gamlanma. - Karacaoğlan

En uzun gecenin hangisi olduğunu ne müneccim, ne de takvim yapanlar bilir. Gam çekenlere sor ki geceler kaç saattir.

Derde kerim, derde kerim. Gam derer, derd ekerim. Yas tutma deli gönlüm, Mevla her derde kerim.

Senin olmayacak birini sevdiğin zaman. Çift mesai yapar ömrün. Gündüz yaşamaya, gece ölmemeye çalışırsın...

Sarmıyorum açtığın hiçbir yarayı. Hiç olmazsa yaralarımız kalsın. Biz öldük, bari onlar kanayarak yaşasın...

Sigarayı bıraksam diyorum, tamamen sana başlasam. Sen daha çabuk bitirirsin işimi, böyle çok yavaş ölüyorum...

Herkes bir gün anlar sevdiğinin kıymetini. Ama gidince, ama bitince, ama ölünce. Kısaca iş işten geçince...

Çocuk olmak istedim, nedensizce gülmek. Ama şimdi istediğim nedensizce ölmek...

Gönülde şimdilik gam var; ey neşe! Şimdi gelme. Bir yerde misafir üstüne misafir olmaz. - Mevlana

Sensizlik ölüm kokuyor be adam...

Hayatın en hüzünlü anı, deli gibi sevdiğin insanın buna değmediğini gördüğün andır. Ve en büyük kaybın ona harcadığın zamandır.

Mesele ölmek değil. Mesele, birini delicesine severken ondan zerre kadar bir karşılık görmeyip günden güne ölmektir...

Ey düşüncesiz, tedbirsiz ve akılsız olan nefis, sen tek yoksulluğun yükünü çek, ama kendini gamla öldürme. - Sadi

Sigara gibi olacaksın bu hayatta... Yanacaksın ama kendini zehirlenmeyeceksin! Bağımlı olacak seni seven bırakamayacak. Üstünde öldürür yazacak ama yinede vazgeçilmez olacaksın...

Kadınlara çok güvenme onlar mutlaka giderler demiş dedem babama ve şöyle eklemiş: "Bak annene, benden önce öldü işte".

Ne zaman bir nefeste yaşam buldum desem, her nefeste bir parçam daha öldü...

Hüzün, kalana düşse de, pişmanlık, hep gidenin payına.

Tabutumun arkasından çığlık çığlığa ağlıyacak tek varlıksın annem...

Son nefesimi vermeden ve tenim sarılmadan toprağa. Dudaklarımı dudaklarına göm. Ağzının tadıyla öleyim...

Yalandan kim ölmüş ki diyorlar. Doğrudur yalandan beden ölmez ama, gönül ölür, güven ölür, insanlık ölür...

Bütün dünya bir olsa, gamım gitmez nedendir bu? Çünkü ezelden gam ile bina olunmuş bir bedendir bu. - Yavuz Sultan Selim

Ölümümü diriltmek istiyorum yokluğunla. Kendimi diriltecek kadar ölü, seni ölümüne sevecek kadar deliyim ben...

"Mevlana der ki; Kendinde gam hissedince hemen istiğfar et."

Aramızda yaş farkı vardı. Şüphesiz, ben daha çok ağlamıştım...

Ayağı kayan bir çocuk kadar şaşkınım, bilemedim düz yolda yürümenin imlâsını. Kanayan dizlerime bakıp da ağlamayı öğrenemediğim gibi...

Sofradaki bir kişi ve iki tabak en büyük hüzün, iki kişi bir tabak en büyük mutluluktur.

Gamsız insanlara eğlence gelirmiş yaşamak; yüreğin hisli mi, işkencedesin, talihe bak. - Mehmet Akif Ersoy

Dünya güzel olsaydı doğarken ağlamazdık, yaşarken temiz kalabilseydik ölürken yıkanmazdık...

Ağlamıyorum ki! Kurban olurum dediğin gözlerimin bebeklerinde çatlak var. Kan sızıyor her gece "sol köşemden" ömrüne! Hiç mi için acımıyor söylesene...

Ceset taşıyan bir ambulansın siren çalması kadar anlamsız hayatım. Morga ölü yetiştiriyor sanki duygularım...

Sabır, gamdan kurtulmak için anahtardır. / Ey gönül! Sabırlı ol! Aşk sabretmektir! - Mevlana

Herkesin huzurunu kendi rahatına tercih eden kimseye ne mutlu. Hüner sahipleri, başkalarının gamını çekmekten kendi keyiflerine bakamamışlardır. - Sadi

Ne güzel doğup, büyüyüp ölecektik işte. O büyüme çevresinde devreye aşk girdi, ölene kadar, ölüp, ölüp dirildik...

Aşk 'ı yaşamak için bir nebze hüzün tatmak gerek; Hüzün'ü bulmak için Kul'u sevmek gerek.

Evet acı çekiyorum senden sonra, ama unuttuğun bir şey var. Çektiğim her acı beni değil, içimde ki seni öldürmekte!

Canımı acıtsalarda... seni hatırlattıkları için iyi ki varlar!

Kırık dökük gözyaşları var yüzümde. Sildikçe artıyor, durdukça acıyor...

Yanağımdaki gamzeden haberin yokmuş. Hiç güldürmedin ki yüzümü haberin olsun.

Ne zaman kırılsam birilerine, sükut nakışlı hırkalar giyiyorum. Kıvrılıp da içimin denizlerine, boş ver nasılsa öleceğiz diyorum...

Ömür boyu kalır mısın yanımda? Yoksa ölüm boyu kahır mısın hayatıma? Canıma et misin? Canımdan etmeye sebep mi?

Yağmur duası kabul olmuş, toprak gibi kokuyor gözlerim. Her düşen iki damla arasında, yıkanıyor ölü bedenim...

Yılın en uzun gecesinin hangi gece olduğunu müneccimler ile takvim düzenleyenler asla bilemezler. Onun hangisi olduğunu ancak gama müptela olmuş aşık bilir

Sen gidince boğazıma dolandı bir kördüğüm. Benimle yaşamaktan mı korktun? Ey uğruna öldüğüm...

Ne kalbimin hüzünlerini insanların mutluluklarına değişirim; ne de gamın azalarımdan akıttığı gözyaşlarının, kahkahaya dönüşmesine razı olurum.

Kimse bilsin istemiyorum kalbimin kırıldığını. İşte bu yüzden herkesten gizlerim; yüzüm gülerken içimin ağladığını...

Kendi Yüreğimin Gurbetinde Üşüyorum! Bana Biçilen Mutluluk Oyununu Oynuyorum. Yorulsamda Yürüyorum, Ağlasamda Gülüyorum...! Şu Hayatta Belkide En Çok İhtiyacım Olan Şey, Sahte Olmadan Gülen Bir Yüz. Yalanı Olmadan Seven Bir Kalp...

İkimizde ağlıyoruz ama birbirimize değil. Bakış acılarımız çok farklı...

Bunca çığlık ve acı boşuna değildir gecelerde. Güneş, kolay doğmuyor elbet, karanlığa mahkum edilmiş yüreklerde...

Öğüt olarak ölüm yeter. Gam çekmeye kabir yeter.

Ölen bedendir, ruh değil. Sönen küllerdir, ateş değil. Gülümseyen gözlerdir, gamzeler değil. Sevilen yürektir, beden değil.

Artık sarılsan da geçmez acım. Teninden başkasının kokusu gelir, daha çok yanar canım!

Bakmak İsteyeceğiniz Konular
Bakmak İsteyeceğiniz Düşünür Sözleri
Yorumlar
Yorum yaz